Bu Blogda Ara

30 Kasım 2013 Cumartesi

Bir #SosyalKafa Macerası


Şu an bu blogda bir şeyler yazıyorsam, sosyal medya ile ilgili kafa yorabiliyorsam ve yüksek lisans yapabiliyorsam bunda iki kişinin çok büyük etkisi var: Gabriela Olaru ve Erkan Saka. 

Sosyal Medya programları zaten takip ettiğim ilgimi çeken programlardı. Sosyal Kafa bunların içinde  en sıkı takip ettiğim programdı. BJK TV'de yayınlanmaya başladığında takip etmeye başladığım Erkan Saka'nın sunduğu Sosyal Kafa'nın sıkı bir takipçisi olmamın bir sonucudur yine yukarıda belirttiklerim.

Sosyal Kafa, BJK TV'deyken ve İnönü'den yayın yaparken Erkan Hoca'dan rica etmiştim programa gelmeyi saolsun kabul etmişti fakat gelmeyi planladığım hafta program yayından kaldırılmıştı (Sanırım Bize Nazar Değdi). 

Daha fazla fazla konuyu uzatmadan yazının ana fikrine geleceğim. Aradan geçen yaklaşık bir sene sonra Sosyal Kafa'yı ziyarete gittim :) Bu kez stüdyo Santral İstanbul'daydı. Ziyaretimden bir kaç not ve fotoğraf aktaracağım.

Programa geçmeden önce Erkan Hoca'nın Medya dersine de katılma şansı yakalım. Yeni bir kaç şey öğrendikten hemen sonra yayına yetişme stresi neymiş onu yaşamış oldum. Dersin sonunda gelen yoğun sorular nedeniyle yayının başlmasına 10 dakika'dan az bir vakitte yayının yapılacağı stüdyoya doğru hareket ettik. Yayın süresine çok az kaldığı için öncesindeki hazırlıkları çok izleyemesem de kamera arkası ekibinin hararetli çalışması ve disiplini gözden kaçmıyordu. Tüm hazırlıklar tamamdı ve yayın başladı.

Bir yandan ortamı gözlemlemeye çalışıp blog için notlar almaya çalışırken bir yandan da programı takip edip hafta boyunca hazırladığım soruları sormaya çalıştım. İki haftadır twitter gündeminden inmeyen dershane savaşları hakkında sorulacak çok soru vardı :) Konuk ise buna belki de en iyi yanıt verecek kişiydi: Yasin Kesen.

Programın videosunu paylaşacağım fakat program yayınlanırken aldığım bir kaç notu burda da yazmak istiyorum:

Türkiye'deki twitter kullanıcı sayısı yaklaşık olarak 17 milyon kişi. Bunların içinde 12 ila 13 milyon arası aktif kullanıcı olarak sınıflandırılıyor. Aktif kullanıcı ise ayda en az 1 twit atan kullanıcı olarak tanımlanmış.

Türkiye'de twitter kullanımı için 4 önemli kilometre taşı olduğunu belirtti Yasin Kesen. Bunlar; Cumhurbaşkanının twitter kullanımında aktif oluşu, 'pampiş' fenomeninin başlaması, Gezi Direnişi ve son olarak dershane savaşları. 


Program boyunca sorularımın yanıtlarını aldım ve programın sonuna geldik. Yaklaşık olarak yarım saat süren programın ardından henüz oturduğum sandalyeden kalkmadan tüm ekip ortamı toplayamaya başlamıştı bile. Yanılmıyorsam aradan 15 dakika geçtikten sonra ne stüdyoda ne de reji odasında her hangi bir ekipman kalmamıştı. İşin ilginç yanı ekip bu toplama işlemini yaparken bir yandan da süper bir sohbet çevirebiliyordu :)

Toplanma işlemi bittikten sonra ayak üstü sohbetler devam ederken Yasin Kesen'den blog için röportaj sözümü de alarak geceyi sonlandırdım. 


Bu deneyimi yaşamamı sağladığı için Erken Saka hocama ve ayaklarının altınada dolaşarak muhtemelen işlerini engellediğim ama en ufak bir şey söylemeyen İstanbul Bilgi Üniversitesi ekibine teşekkür etmek istiyorum. Harika bir akşamdı umarım tekrar yaşayabilirim...

Geceden bir kaç kare ekleyerek yazının sonuna gelelim...



Bu yazıya konu olan videoyu izlemek isterseniz sizi buraya alalım! 



Sevgiler, 


Serhat Öz

26 Kasım 2013 Salı

Sosyal Hayat Geçidi


Ford Türkiye, sosyal medya ile sempatik aracı B-MAX’ i birleştirdi. Sosyal Hayat Geçidi isimli bir web sitesi ile sosyal hayatımız B-MAX’ in içinden akıp gidiyor.
B-MAX’ in daha önceki reklamlarından da orta kapı çıtasının olmadığına dair vurguları hatırlıyoruz. Bu eğlenceli kampanya ile yine aynı vurgu yapılmış. Uygulamanın sonunda sosyal hayatımız B-MAX’ in geniş iç hacmini vurgulamış bir videoya dönüşüyor.




Uygulama hakkında daha detaylı bilgi vermek istiyorum:
Video oluşturmak için öncelikle Facebook hesabımız ile uygulamaya bağlanıyoruz. Daha detaylı bir video olmasını istiyorsak Twitter hesabımızı da bağlayabiliriz.
 Bunların hemen ardından Ford Türkiye sosyal hayatımızı daha yakından tanıtacak birkaç soru soruyor.

Tüm soruları yanıtladıktan sonra sosyal hayatınız gözlerinizin önünden bir film şeridi gibi B-MAX’ in içinden geçecek.

Bu eğlenceli uygulamayı sosyal medyada #sosyalhayatım hashtagi ile takip edebilirsiniz.
Uygulamanın web sitesi ise http://www.sosyalhayatgecidi.com/
Sevgiler,
Serhat Öz 



25 Kasım 2013 Pazartesi

#YeniMedyaOkulu 1 - İnternet Okuryazarlığı ve Çevrimiçi Araçlar


#KesinBilgi veriyorum Yeni Medya Okulu başladı! 

Geçtiğimiz hafta söz verdiğim gibi ilk hafta ile ilgili notlarımı ve izlenimlerimi aktarmaya çalışacağım. 

İlk hafta Erkan Saka ve 140journos ekibinden Engin Önder ve Cem Aydoğdu'nun sertifika programı hakkında verdikleri genel bilgi ve bu eğitim ile ne tür bilgilere sahip olacağımızı aktardılar. Özellikle; Yaratıcı Fikirler Enstitüsü'nün oluşumu ve projeleri hakkında bir sunum gerçekleştiren Engin Önder son derece ilginç bilgiler paylaştı. 

Girizgahın hemen ardından aktarılan bilgiler de şöyle:

Erkan Saka, Engin Önder ve Cem Aydoğdu'nun üzerine basa basa durdukları nokta şuydu; bu programı sektörde çok para kazanırsınız vaadiyle oluşturmadıkları, amaçlarının iyi bir yeni medya kullanıcısı olunmasını sağlamak olduğuydu. 

Yeni Medya Okulu ile aynı zamanda başlayan bir çok benzer programdan farkının monolog bir eğitimden çok diyalog içinde geçen, diyaloğu destekleyen bir program olduğu vurgusu benim için önemliydi ki; daha ilk haftadan bol bol diyalog kurarak rahat iletişimin kollarına bıkramış olduk kendimizi :)

Artık bilgiye erişmek konusunda hiç bir sınır yok, yapmamız gereken bu bilgileri kullanırken birbirimize rehberlik etmemiz. Yeni Medya Okulu'nun en önemli faydalarından biri de sanırım bu olacak.

Yeni Medya'daki en büyük problemlerden birininin de içerik üretimi olduğu konusunda konuşmalar yaptık. Gezi Olaylar'ında bile yeni içerik üretmekten çok retweet ve kopyala / yapıştır'ın ötesine geçemediğimiz ve bunun yarattığı hayal kırıklığı üzerine tartıştık. Bu konuda içerik üretiminin önemini vurgulamak için ödevler verileceği söyledi. Yazının sonunda ödev konusunda da bilgi vereceğim.

İlerleyen haftalarada bol bol bahsedeceğimiz Yurttaş Gazeteciliği konusu teoriden çok pratik üzerinden konuşulacakmış bunun bilgisini aldıktan sonra eğitimde çevrimiçi araçların kullanıma geçtik.

Eğitimin benim için en verimli yerleri burada başladı. Bir çok şey öğrendim. Erkan Saka'nın Bulut / Depolama Seçenekleri Çevrimiçi Araçlar yazısında belirttiği bir çok aracı detaylı bir şekilde gördük. Araçları burada tek tek yazmıyorum Erkan hoca'nın yazısında web sitelerini bulabilirsiniz.

Son olarak eğitim boyunca not aldığım bir kaç noktayı daha iletmek isterim:

Engin Önder'in bir sözü aklımda hala yankılanıyor: Ana akım medya sosyal medya'yı masada meze olarak görüyor. Biz sosyal medyanın ana yemek olmasını istiyoruz ve bu yüzden buradayız.

Serdar Saka, birer medya makinasına dönüşmemiz gerektiğini söyledi ve eğitimden sonra ne demek istediğini daha iyi anlıyorum.

Dört saatin sonunda aslında yazacak çok fazla şey var ama bir çoğu sadece burada okuyarak özümsenecek şeyler değil, bu nedenle yazıp da havada kalmasını istemiyorum...

Bir de güzel haber vereyim; Eğitimin sonunda Gastronamika ile Anadolu'nun gizli lezzetlerini keşfedeceğiz... 

Önümüzdeki hafta Yurttaş Gazeteciliği notları ile görüşmek üzere...

Unutmadan... SOZyal'de oralardaydı :)




Sevgiler,

Serhat Öz


22 Kasım 2013 Cuma

Efsane Reklamlar


Kristal Elma yaratıcılık festivalinin 25.'si geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleştirildi. Orada bulunamasam da sosyal medya'dan elimden geldiğince takip etmeye çalışmıştım. 

Festivale ait notlarımı karıştırırken M.Serdar Kuzuloğlu'nun twitter hesabından paylaştığı fotoğrafı ile karşılaştım. Fotoğraf efsane reklamlarlın sıralndığı bir slayttı. Bu fotoğrafı not alırken bunları bir ara oturup izleyeyim diye düşünmüştüm. 



Bunları düşünürken SOZyal henüz hayatta değildi. Artık SOZyal olduğuna göre hep beraber reklamları izleyebiliriz... Haydi :)

1. Tokai - Çakar çakmaz çakan çakmak 




2. Arçelik - Çelik, bekçi Sırrı lansman




3. Garanti - 12 Dev Adam




4. Bosch  - Robert Bosch 



5. BP - Şapkasız çıkmam abi




6. Garanti - Taksi / Başka bir arzunuz




7. Derby - Ali Desidero




8. Fındık Tanıtım Grubu - Aganigi


9. Pınar - Seni yerim sosis




10. Opet - Full Force / Hakkını ver




11. Garanti - Sucu Çocuk



12. Cola Turca -  New York'ta bir morning




13. Kent - Bayram



14. Mavi - Çok oluyoruz



15. Lays - Yiyin gari



16. İş Bankası  - Bankamatik




17. Doritos A la Turca -  Eğitim şart




18. Turkcell - Hazır Kart / Özgür kız


19. Telsim - Tamamen duygusal



20. Alo - Çok çalışmam gerekiyor anne, çok





Sevgiler,

Serhat Öz,

20 Kasım 2013 Çarşamba

#YeniMedyaOkulu Başlıyoor!


Bu sene Kasım ayı benim için ayrı bir anlam taşıyor. Çok gitmek isteyip iki senedir gidemediğim Yeni Medya Okulu 22 Kasım Cumartesi günü açılıyor ve ben oralarda olacağım. Okula ısınmak için öncelikle bir yazı yazmak istedim. Bugun Yeni Medya Okulu hakkında kısaca bilgi vereceğim. Önümüzdeki 8 hafta boyunca dersler bittikçe o haftanın değerlendimesini yapacağım bir yazı dizisi oluşturucağım. Gelin yavaş yavaş Yeni Medya Okulu için ısınma turlarına başlayalım.

Sanırım ana akım medya'nın şimdi burda yazmak istemediğim sıfatları nedeniyle saygı duyulacak pek bir yanı kalmadı. Elle tutulur sadece bir kaç haber kaynağı kaldığı noktada Yeni Medya imdadımıza yetişti. Artık bir çoğumuz için ana haber kuşağı kavramı özellikle gezi olaylarından sonra son buldu. Habere artık tam zamanında ve kesinlikle daha sağlam kaynaklardan ulaşıyoruz. İşte  Yeni Medya Okulu'nda bu muhteşem akımın akademik durumunu ve dünya ile Türkiye'deki konumunu gözlemleyeceğiz. Sertifika programının benim için en ilgi çekici yanlarından biri de Gezi olayları, Occupy Wall Street ve Arab Baharı gibi toplumsal olayların vaka çalışmalarında kullanılacak olması.

Yeni Medya Okulu, Sosyal Kafa programından da tanıdığımız, Bilgi Üniversitesi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Erkan Saka'nın koordinatörlüğünde Yaratıcı Fikirler Enstitüsü, Erkan Saka ve Bilgi Eğitim ile işbirliğine organize ediliyor. Bu sene üçüncüsü yapılacak olan sertifika programının (eski adı Yurttaş Gazeteciliği Sertifika Programı) görsel dilini ve müfredatını değiştirerek daha güncel, daha kapsayıcı bir hale büründüğü tanıtım broşüründe belirtiliyor. 

Programda mobilden web'e yeni nesil iletişim araçlarının habercilik ekseninde yurttaşların ileşim alışkanlarını nasıl değiştirdiğini ve bundan sonraki gelişimin ne olacağını göreceğiz. Hem akademisyenler hem de sektörden profesyoneller eğitimde yer alacaklar. 

8 hafta boyunca günde 4 saat sürecek eğitimle ilerleyecek Yeni Medya Okulu'nun planlanan programı da şöyle:

1. Hafta: Bilgi Üniversitesi akademisyeni Erkan Saka internet okuryazarlığı ve çevrimiçi araçları anlatarak programa girizgah yapacak. 


Erkan Saka

2. Hafta: Türkiye merkezli vatandaş haberciliği hareketi 140journos’tan Engin Önder ve Cem Aydoğdu, vatandaş haberciliğinin bir karşı medya olarak alt metnini ve 140journos’un yarattığı haber doğrulama değeri üzerine tecrübelerini anlatacak. 


140journos


3. Hafta: 140journos’tan Engin Önder ve Cem Aydoğdu, vatandaş haberciliğinde salt bilgi içerikli çıplak haberin pratikte nasıl servis edildiğini ve kapsayıcı haber yazım dilini anlatıyor. Columbia University School of Journalism’de araştırma görevlisi olan Burcu Baykurt akademik ve teorik bazda global ölçekte kullanılan çevrimiçi doğrulama araçlarını anlatıyor. 


Burcu Baykurt

4. Hafta: Ustream üzerinden bağımsız ve ticari olmayan yayıncılık yapan Özer Erdoğan, Gezi Parkı protestolarında Ankara özelinde Anadolu’da yeni medya haberciliği üzerine anlatımlar yapacak. Ayrıca Engin Güneysu nitelikli haber değeri taşıyan mobil fotoğrafçılığını ve mikrovideo habercilik deneyimlerini anlatacak. 

Özer Erdoğan           Engin Güneysu



5. Hafta: Analist Yasin Kesen yeni medyada data analizi, takibi ve raporlamayı anlatacak. Önceki haftalarda katılımcılara verilen ödev ve incelemelerin değerlendirmesi yapılacak. 


Yasin Kesen

6. Hafta: Alternatif Bilişim Derneği’nden Ali Rıza Keleş bilgi dolaşımının sağlanamadığı kriz zamanlarında alternatif içerik üretim yöntemlerini ve çevrimiçi iletişimin arka bahçesini Gezi Parkı protestoları örneği üzerinden anlatacak. 


Ali Rıza Keleş

7. Hafta: Bilişim hukuku avukatı Nihan Güneli yeni medya hukukuna değinecek.


Nihan Güneli

8. Hafta: Program koordinatörlerince çevrimiçi Türkiye’nin yeni medyayla imtihanı Gezi Parkı protestoları özelinde vaka incelemesi yapılacak. Gezi Parkı protestolarındaki çevrimiçi ve çevrimdışı iletişim faaliyetleri masaya yatırılarak öğrenilen teorik bilgiler ışığında değerlendirilecek.


Eğitimlere ek olarak her hafta konuyla ilgili kişilerler söyleşiler de planlanıyor: 

Aslı Tunç ilk hafta yeni medya, internet okuryazarlığı ve çevrimiçi araçlar üzerine Erkan Hoca’yla söyleşiye katılacak.


Aslı Tunç

Uludere’de yaşananları vatandaş haberciliği esasıyla Türkiye’ye duyuran isimlerden eski Akşam gazetesi yazarı ve aktif sosyal medya kullanıcısı Serdar Akinan’ın gazeteci ve vatandaş kimlikleriyle programın ikinci haftası eğitmenlere eşlik etmesi planlanmaktadır. 

Yedinci hafta bilişim hukuku avukatı Başak Purut’un yeni medya hukuku üzerine eğitmenlere eşlik etmesi planlanmaktadır.


Başak Purut

Milliyet gazetesi yazarı ve aktif sosyal medya kullanıcısı Mehveş Evin’in sekizinci hafta yapılacak vaka incelemesinde eğitmenlere eşlik etmesi planlanmaktadır.

Princeton University akademisyeni Zeynep Tüfekçi’nin programın sekizinci haftasında teknoloji ve sosyoloji ilişkisini bizzat deneyimlediği Occupy Wall Street, Arap Baharı ve Gezi Parkı eylemleri üzerinden anlatarak eğitmenlere eşlik etmesi planlanmaktadır.


Medya okur yazarlığından, bilişim hukukuna, yurttaş gazeteciliğinden mobil fotoğrafçılık ve mikro videoculuğuna kadar geniş bir yelpazede eğitim bombardımına maruz kalacağız. 

Hepsini öğrenmek ve burada paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

Görüşmek üzere...

Sevgiler,

Serhat ÖZ

19 Kasım 2013 Salı

SoUL Istanbul: Sinematik Şehir Rehberi



Geçtiğimiz yaz SoUL İstanbul adlı sinematik şehir rehberi uygulamasıyla şehir turizmine yeni bir perspektif kazandıran Murat Bıçak ve Demokan Atasoy adlı teknoloji  girişimcileri, ürünlerini geçtiğimiz günlerde Dublin’deki Web Summit’te lanse ettikten sonra şimdi de New York için SoUL NYC adlı inovatif bir telefon uygulaması yazmaya başladıklarını açıkladılar. Şirket, finansman desteği için Kickstarter’dan faydalanıyor.

Şirketleri, International Film Factory’nin 2013 yazında piyasaya sürdüğü, ve İstanbul’u ses, müzik ve hikayelerle keşfettiren SoUL Istanbul iPhone uygulaması hem yerli hem de yabancı gezginlerin oldukça ilgisini çekti. Ekim sonunda geliştirdikleri uygulamanın tanıtılması için dünyanın en önemli teknoloji konferanslarından olan Web Summit’e davet edilen girişimciler, patentlemekte oldukları Sinematik Şehir Rehberinin bu zirvede de büyük ilgi gördüğünü söylediler. 

“Standımızı ziyarete gelen kullanıcılar elimizdeki iPhone ve iPad’leri görünce, önce herhangi bir şehir rehberi uygulaması tanıtıyoruz zannettiler ama sonra boynumuzdaki kulaklıkları görünce, merak edip denediler.” diyen şirket CEO’su Murat Bıçak dinleyenleri oldukça şaşırttıklarını söyledi: “Galata ve Topkapı Sinematik Yürüyüşlerini  yaklaşık 200 – 300 yabancı kullanıcıya test ettirdik. Hemen hepsinden benzer tepkiler aldık: önce ne dinliyoruz diye bize şaşkın gözlerle bakıyorlar, sonra hikayenin içine giriyorlar, bir buçuk dakika sonra da demo bitince bizi tebrik ediyorlardı.”

Geçtiğimiz aylarda SoUL NYC için hazırlıklara başlayan girişimciler, proje için gereken finansmanın bir bölümünü bir Kickstarter projesiyle toplamayı hedefliyor. Şirketin Creative Director’ü Demokan Atasoy “Kickstarter finansman platformu, bizim projemiz gibi yaratıcı çalışmalar icin çok uygun. Hem uygulamayı daha çıkmadan on binlerce kişiye tanıtma imkanı buluyoruz hem de hedeflediğimiz bütçeyi toplama fırsatı elde ediyoruz.” diyor ve ekliyor: “Projemize destek olmak isteyenler bizi $1 dolardan $10,000 dolara kadar çeşitli seviyelerde destekleyebilir. Biz de her desteğe karşılık, güzel bir hediye veriyoruz; SoUL logolu bardak altlıklarından yapımcılarla beraber yapılacak şehir turlarına dek pek çok ilginç ödül, destekçileri bekliyor.” SoUL ekibi http://goo.gl/mft0tS linkinden desteklenebilecek projeleriyle yıl sonuna kadar 50.000 $ toplamayı planlıyor. 


International Film Factory Hakkında


New York merkezli dijital medya ve teknoloji şirketi International Film Factory; high definition görüntü, ses, müzik ve tasarım içeren akıllı telefon uygulamaları geliştirilmesinde uzmanlaşmaktadır. Sounds of Urban Life, SoUL, International Film Factory’nin tescilli markasıdır. Daha detayli bilgi icin www.ifilmfactory.com veya soundsofurbanlife.com adreslerinden bilgi alabilirsiniz.

SoUL Istanbul indirmek için: http://goo.gl/s5VvRy

SoUL Istanbul TR indirmek için: http://goo.gl/Pz94Ad


SoUL NYC projesi hakkında bilgi almak ve destek vermek için: http://goo.gl/mft0tS



Teşekkürler,

Serhat Öz

16 Kasım 2013 Cumartesi

Yılda 250'den Fazla McDonald's Reklamı Gören Nesil





Statista'nın Nielsen ve Yale Rudd Center verilerinden oluşturduğu bir grafiğe rastladım. Grafiği incelediğimde ikilemde kaldım açıkçası. Çok şey söylenebilecek aynı zamanda söylenecek şeylerin çok kısıtlı kalacağı verileri yansıtıyordu.



Grafiğe göre Amerika Birleşik Devletleri'nde 6-11 yaşları arasındaki çocukla yılda 250'den fazla McDonald's reklamı izliyorlar. Bu McDonald's 'ın pazarlama iletişiminde hâlâ ne kadar güçlüğü olduğunun kanıtı. Ayrıca ABD hükümetinin, çocukların fast food tüketimini azaltmaya yönelik politikaların neden bu kadar fazla önem verdiğini anlamamızı sağlıyor.





Sevgiler,

Serhat ÖZ



15 Kasım 2013 Cuma

2013 İlk 6 Aylık Reklam Yatırımları Raporu



Reklamcılar Derneği, kendi üyesi ajanslarının verileri doğrultusunda 2013 yılının ilk 6 aylık reklam yatırımları raporunu açıkladı. 2012 yılına göre %10'luk büyüme oranına ulaşan reklam harcamaları toplamda 2 milyar 644 milton TL'yi buldu.

Yatırım raporunu daha detaylı olarak incelemek ve aktarmak istiyorum:

Dünyada; Avrupa dışındaki tüm bölgelerde, 2013’ün ilk 6 ayında reklam yatırımları arttı.
Latin Amerika’daki büyüme özellikle Arjantin kaynaklı olurken;Endonezya, Çin ve Filipinler Asya Pasifik bölgesinde reklam yatırımını yükselten ülkeler oldular. Avrupa’da Norveç (%2.5); İsviçre (%0.6) ve Yunanistan’da (%7.4) reklam yatırımları artarken, diğer ülkelerde reklam yatırımları azaldı.





Kaynak: http://www.nielsen.com/us/en/reports/2013/global-adview-pulse-lite-q2-2013.html


2013’ün ilk yarısındaki büyümeye paralel, toplam reklam yatırımında ikinci yarıda da yaklaşık %10 büyüme beklenmektedir. 




Türkiye'deki medya yatırımlarının milyon TL olarak dağılımı ve ölçüm kriterlerini gösteren bir tablo:


Karşılaştırmalı medya yatırımlarını incelediğimde beni şaşırtan bir sonuca ulaştım. Yeni medya'ya, dijitale yapılan reklam yatırımının büyümesinin geleneksel medya'ya (TV özelini kastediyorum)  yapılandan fazla olmasını umuyordum fakat sonuç böyle olmadı. Hem TV hem de dijitale yapılan yatrım geçen seneye oranla %13 oranında büyümüş.

Yatırımcıların geleneksel medyada vazgeçemedikleri bu tabloda açıkça karşımıza çıkıyor. Dijital'in %8.89'luk pazar payı da yine benim için hayal kırıklığı yaratn bir sonuç. 

Dijitaldeki yatırımın büyümesine dair araştırmalar okuyorum. Dünya çoktan dijitale yatırıma geçmişken Türkiye geleneksel medya yatırmına daha ne kadar devam edecek ya da dünyadaki bu değişime ne zaman ayak uydurabilecek merak ediyorum. 




Medya karmasına dair bir grafik de ayrına yayınlanmış:



Raporun geri kalanında tüm medya organlarının detaylı raporları grafiklerle yıllar bazında sunulmuş. Ben size sadece en büyük büyümeyi oranına sahip TV ve Dijital'in verilerini ileteceğim.


TV’nin toplam yatırım içindeki payı, tüm dünyada ve Türkiye’de ~%58 oldu (2013 ilk 6 ay). Türkiye’de TV ve gazete reklam yatırım payı tüm dünya ortalamasıyla benzer seviyededir.
Internet ve outdoor reklam yatırım payı dünya ortalamasının üzerindeyken, dergi ve radyo payı ise dünya ortalamasının altındadır.  




Kaynak: http://www.nielsen.com/us/en/newswire/2013/global-ad-spend-with-double-digit-gains-display-ads-drive-in-y.html


2013'ün ilk 6 ayından ölçülen ve ölçülmeyen TV reklam yatırımları. Yatırımların %80'i ölçülen TV'lere yapılmıştır.





2013 ilk yarı yılı dijital yatırımı da daha önce söylediğim gibi %13'lük bir yükseliş göstererek 235 milyon TL'ye ulaşmış.


Son olarak tüm mecralarda 2010 yılından bu yıla kadar karşılaştırılmış reklamveren, marka ve ürün adetlerini gösteren tabloyu göstermek istiyorum. Belirtilen verilere radyo ve dijitalin dahil olmadığı notunu da eklemek istiyorum.



Teşekkürler,

Serhat Öz