Geçtiğimiz Pazartesi günü (16.12.2013) SCOGroup 'un ana sponsorluğunda Gelişim Platformu tarafından Martı İstanbul Otel'de “2014 Yerel Seçimler Öncesi Dijital Seçmen” Paneli düzenlendi. İletişim ve Siyaset dünyasından önemli isimlerin katıldığı panele SCOGroup ve budamedya.com bloggerları da davetliydi. Ben de bu ilgi çekici paneli takip etme fırsatı buldum.
Geçelim “2014 Yerel Seçimler Öncesi Dijital Seçmen” paneline. Panelde benim için ilk dikkat çeken nokta bloggerler ve sosyal medya hesaplarının yönetimi için oluşturulmuş sosyal medya masalarıydı. Rahatlıkla paneli takip edip içerik oluşturmamızı sağladılar.
Moderatörlüğünü Öykü Ajans Yönetim Kurulu başkanı Necati Özkan'ın yaptığı panele, Kültür ve Turizm eski bakanı ve AKP İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, Ideacon Idea Direktörü Yaprak Yapsan, İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Levent Erden ve Mobilera Kurucusu Arda Kertmelioğu da konuşmacı olarak katıldılar.
Panelde sosyal ağların ve yeni medyanın Türkiye özelinde ve Dünyada kitlesel olaylara ne oranda etki ettiği dijital seçmen olarak tanımlanan dijital mecralarda boy gösteren yeni nesil seçmenin siyasilerin ve siyasi partilerin stratejilerini nasıl etkilediğini bu yeni kitle iletişim aracının yeni medya'nın siyasi iletişime nasıl yön verdiği konularına değinildi.
Panelden aldığım diğer notlar ve panel'in sosyal medyaya yansıması da şu şekilde gerçekleşti:
Sosyal medyanın siyasal iletişimde en önemli etkisinin 2008 ABD başkanlık seçimlerinde ortaya çıktığına dair konuşmalar yapıldı. Siyasal iletişimin aslında pazarlama iletişiminin en eğlenceli parçalarından biri olduğu fakat siyasilerin bunu hala çok kullanmadığı belirtildi. Siyasilerin sosyal medyayı ücretsiz ve çok fazla kişiye doğrudan ve samimi olarak iletişim kurabileceği bir kanal olarak görmesi gerektiği defalarca belirtildi.
Sosyal medya kullanımı özellikle yerel seçimler için çok önemli olabilir. Siyasinin sadece aday olduğu bölgeye seslenmek istemesi, siyasi ile seçmeni arasında direkt iletişim kurması sosyal medya ile çok kolay bir hale dönüşebilir. Siyasilerin bu fırsatı görüp mutlaka kullanması gerekiyor.
Gezi olaylarının siyasiler tarafından doğru okunmadığını, gezi olaylarının sosyal medya kullanımın ne kadar etkin olabilieceğini ve sosyal medya kullanıcısında patlama yarattığı üzerinde çokça yorumlar yapıldı.
Sosyal medyayı küçümseyen siyasi parti ve siyasiler şimdi gücünü anlayıp sosyal medya için organizasyonları içinde yapılar oluşturmaya başladır.
Siyasilerin sosyal medya kullanımlarını analiz ettiğimizde siyasi yaşamımızın bir yansımasını görüyoruz. Çok takip edilen (dinlenen) ama kimseyi takip etmeyen (kimseyi dinlemeyen) hesaplar siyasiler tarafından yönetilmeye çalışılıyor.
Sosyal medyanın zamandan ve mekandan bağımsız siyaset yapabilmek için bulunmaz bir fırsat olduğunu, siyasilerin bunu mutlaka değerlendirmesi gerektiği belirtildi. Siyasilerin samimiyeti kurmasının önemli olduğu gerekli durumlarda özel paylaşımlarda yaparak özel hayatını yansıtarak seçmen arasında samimi bir bağ kurabileceği konusunda bir çok konuşma gerçekleştirildi.
Yukarıda belirttiğim notların çok daha fazlasına twitter'dan #dijitalsecmen hashtagi ile ulaşabilirsiniz. Tüm notlarımı aktarıp sizi sıkmak istemiyorum :)
Özetleyecek olursak siyasi parti ve siyasilerin bu kadar fazla internet kullanıcısı olan bir ülkede #dijitalsecmen gerçeğini görmemeleri imkansız. Isınan seçim ortamında bunun ne kadar etkili olduğunu göreceğiz.
Son olarak Dijital Seçmen ile ilgili detaylı bilgiyi http://www.dijitalsecmen.com/ adresinde bulabilirsiniz.
Sevgiler,
Serhat Öz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder